|
|
Üzüm |
|
gül
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 08.08.2007
Mesajlar: 10638 Şehir: izmit |
Kısa URL: https://ml.md/lc175474
Gönderme Tarihi: 12.Arl.2023
86 defa indirildi / yazdırıldı
|
Arkeolojik buluntularda; Anadolu'da Hititler zamanında üzümün büyük önem taşıdığı M.Ö. 1800-1550 yıllarında bağcılık çok gelişmişti. Dini merasimlerde ve sosyal yaşantıda üzümün tanrılara adak olarak sunulduğu kaydedilmiştir. Hititler, bağ ve bahçe gibi varlıklarını korumak için bugünkü anlayışa uygun tarım yasalarını uygulamışlar. Yozgat Alişar'da yapılan kazılarda, M.Ö. 1800-1600 yıllarına ait üzüm salkımı şeklinde kaseler bulunmuş. Çorum Alacahöyük'teki kral mezarlarında M.Ö. 2300 yıllarına ait altın bardak ile testi bulunması tesadüf değildir. Ege ve Marmara bölgesindeki bağcılığın geliştiği yörelerde basılan paralar üzerinde üzüme yer verilmiş olması, bağcılığa verilen önemi gösterir. Bağcılık, Anadolu uygarlıklarında halkın geçiminde ve ticarette daima önemli bir rol oynamıştır.
|
Üzüm Hakkında |
|
Somuncu
Türkçe Admin
Kayıt: 25.05.2007
Mesajlar: 5856 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc173712
Gönderme Tarihi: 15.Ağu.2023
148 defa indirildi / yazdırıldı
|
Tarihçesi M.Ö. 5000 yılına kadar dayanan üzüm insanlık tarihinin en kadim meyvelerinden biri. Anavatanı Anadolu'yu da içine alan Küçük Asya denilen, Kafkasya'yı da kapsayan bölgedir. Diğer meyvelerle kıyaslandığında en fazla çeşide sahip olan türlerden biridir. 10 binin üzerinde üzüm çeşidi bulunduğu tahmin edilmektedir. Anavatanı Anadolu olan çeşitler 1200'ün üzerindedir. Bağcılık için yerkürenin en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan ülkemiz, asmanın gen merkezi olmasının yanı sıra son derece eski ve köklü bir bağcılık kültürüne de sahiptir. Anadolu'da bağcılık kültürünün tarihi oldukça eskidir. Yapılan arkeolojik kazılardan Anadolu'da bağcılık kültürünün M.Ö. 3500 yılına kadar dayandığı saptanmıştır.
Ülkemizin değişik yörelerinden arkeolojik kazılardan çıkarılan tarihi eserlerde üzümle ilgili şekil ve kabartmaların yer alması, o yörede bağcılık kültürünün yaygın olduğuna işaret eden en önemli göstergelerdir. Gerçekten ülkemizde her bölgede yapılan kazılarda bağcılıkla ilgili tarih öncesi devirlere ait önemli eserler bulunmuştur.
Yaz döneminde ağaç dallarını renklendiren, taneli yapısı ile yerken kolaylık sağlayan üzüm, adına festivaller düzenlenen bir meyvedir. Dünya genelinde 20'den fazla üzüm türü bulunmaktadır. Bu demek oluyor ki üzüm hem çok bereketli, hem de ılıman bir meyvedir. Üzümler, asma adı verilen ağaçlarda yetişir. Ve asmanın anavatanı da Türkiye'dir. Ülkemizde de pek çok çeşitte üzüm yetiştirilmekte olup pekmez ve sirke yapımında kullanılmaktadır.
Üzüm tam bir kalp dostudur. Kalp ritmini düzenleyen sihirli tanelerdir. Ayrıca harika bir antioksidandır. Vücudunuzda yer edinmiş zararlı maddeleri atmanın sırrı bir porsiyon üzüm yemek olabilir. Besin değeri de yüksek olduğu için gün içinde almanız gereken enerji miktarını karşılar. Çevrenizdekiler yüksek enerjinizi ve neşenizi merak ettiğinde, onlara üzümden gelen bu sırrı verebilirsiniz.
Üzüm nerede meşhur diyenler için Ege Bölgesi yanıtını verebiliriz. Ege Bölgesi, ülkemizdeki üzüm üretiminin yüzde 50'sini karşılar. Manisa, kurutmalık üzüm üretiminin yüzde 90'lık oranını karşılamaktadır. Bu bölgede üzüm üretimi için özel destekler ve girişimler yapılmaktadır.
|
Üzüm |
|
donanım
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 04.04.2015
Mesajlar: 61 Şehir: Bursa |
Kısa URL: https://ml.md/lc137653
Gönderme Tarihi: 14.Ekm.2018
984 defa indirildi / yazdırıldı
|
https://carrefoursa.com
Sonbahar geldiğinde üzüm mevsimi de başlıyor. Üzümün, kalp sağlığından dikkat eksikliğine, göz sağlığından cilt güzelliğine kadar birçok faydası bulunuyor.
Üzümlerin toplanma zamanı, yani bağbozumu zamanı geldi. Salkım salkım üzümler Eylül ayının ilk günleri ile birlikte Antep karası, Şirince, razaki, red globe, siyah ve çekirdeksiz çeşitleriyle CarrefourSA reyonlarında yerini aldı. Toprak zenginliği ve iklim elverişliliği düşünüldüğünde Türkiyede sofralık, sirkelik, kurutmalık, pekmezlik birçok üzüm çeşidi yetiştirilebiliyor. En kaliteli üzüm yaprakları da yine Türkiyede toplanıyor. Üzümlerin çeşitlerine göre ayrılarak işlenmek üzere dağıtımı sağlanıyor. İşte Sonbaharın renklerine mükemmel bir şekilde uyan en lezzetli üzüm çeşitleri ve o üzümlerden elde edilebilen besinler:
Antep Karası Üzüm: Antep karası üzümün en iyisi Tokat ve Amasya bağlarında yetiştirilir. Genellikle sofralık olarak tercih edilir. Taneleri orta kalınlıkta, çekirdekli ve siyah renklidir. Gaziantepin geleneksel şire kültüründe bu kara üzümün önemli bir yeri vardır. Antep karası, içindeki antioksidan sayesinde vücudu korur. Antep karası üzüm ile pekmez, pestil, cevizli sucuk yapılabilmektedir.
Şirince Üzümü:İzmirin Şirince köyü üzüm bağları ile meşhurdur ve bu bağlarda çok kaliteli bir üzüm çeşidi olan Şirince üzümü yetişir. Antep karası üzüm ile karşılaştırıldığında daha kırmızı renkli olduğu farkedilir. Çekirdekli, iri taneli ve hoş kokulu bir üzümdür. Şirince bağlarında yetişen üzümler bölgenin ünlü Şirince şaraplarında kullanılmaktadır.
Razaki Üzüm: Sarı-açık yeşil renkli ve az çekirdekli bir üzümdür. Uzun oval şekilli ve iri tanelidir. Açık renkli ve kokusuz olduğuna aldanmamak gerek. Çünkü tadı bal gibi denebilecek kadar tatlıdır ve bu özelliğiyle daha çok sofralık olarak tercih edilir. Genellikle Denizli, Aydın ve İzmirde yetiştirilir.
Red Globe Üzüm: Pembemsi kırmızı renkli ve yuvarlak iri taneli bir üzümdür. Sofralık ve sirkelik olarak tercih edilebilmektedir. Dolgun sık bir salkımda yetişir. Red globe üzümün asma yaprakları da oldukça kalitelidir. İnce ve yırtıksız bütün yapraklar salamura için idealdir.
Sultaniye Üzümü: Manisanın meşhur Sultaniye üzümü çekirdeksizdir. Avrupa pazarında da yerini alan Sultaniye üzümü genellikle sofralık olarak tercih edilir. Vücuda yüksek enerji verdiği için sıklıkla tüketilir. Vücutta en kolay parçalanan karbonhidratlardan olan glikoz ve früktozun yoğun bir şekilde bulunduğu üzüm, ideal bir enerji kaynağıdır.
Siyah Üzüm: Hoş kokulu çekirdekli bir üzümdür. Çekirdeği ile birlikte tüketildiğinde tam bir vitamin deposudur. Kurutulmuş kara üzüm bu üzümden elde edilmektedir. Suyu sıkılarak meyve suyu yapılabilir, pasta ve kek süslemede kullanılabilir.
Üzümün faydaları:
A, B1, C ve E vitaminleri, demir, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum ve sodyum mineralleri bakımından zengin üzüm, yapılan araştırmalara göre kalbi koruyor ve kolesterolü dengeliyor. Damar, göz, kalp, cilt, beyin sağlığı açısından çok faydalı olan üzüm, özellikle çekirdekleriyle birlikte yenildiğinde daha faydalı oluyor. Bilimsel çalışmalar, yüksek antioksidan kaynağı üzümün aşağıdaki faydaları sağladığını göstermektedir:
Sindirim sistemini düzenler.
Kansere karşı korur.
Unutkanlığa karşı koruyucudur.
Kansızlığa iyi gelir.
Kalp sağlığını korur.
Stresi azaltır.
Saç hücrelerinde ve saç büyümesinde etkilidir.
Cildin yaşlanmasını geciktirir.
Katarakt oluşumunu önler.
Kolesterolü dengeler.
Kötü huylu kolesterolün düşürülmesinde etkilidir.
Uyarı: İçerisinde bulunan şeker nedeniyle diyabet hastalarının üzüm tüketiminde dikkatli olmaları gerekmektedir.
Strese karşı üzüm
Günde bir kase kadar taze üzüm yorgunluğun giderilmesinde ve stresin azalmasında yardımcıdır. Örneğin; öğle yemeği ve akşam yemeği arasında üzüm tüketirseniz günün yorgunluğunu ve stresini üzerinizden atabilirsiniz.
Üzüm ve kalp sağlığı
Antioksidan kapasitesi olan besinler aynı zamanda kalp dostudur. Özellikle kırmızı üzüm içeriğinde en yüksek antioksidan bulunan üzüm çeşitlerinin kalp hastalıklarında olumlu etkiye sahiptir. Çekirdekli kırmızı üzümün içeriğinde daha yüksek antioksidan olduğu için kalp rahatsızlıklarında çekirdekli kırmızı üzüm tüketimi oldukça önemlidir. Bu faydaları sağlamak için üzümün meyve olarak, meyve suyu olarak ya da tatlılarda ana malzeme olarak tüketilmelidir. Örneğin; içinde bir salkım siyah üzüm yer alan ananaslı meyve salatası ya da taze üzümlü kek yapmak, üzüm hoşafı kaynatmak gibi farklı tarifler de taze üzüm tüketebilmek için alternatif çözümlerdir.
Uyarı: Vücudunuzda iltihap ya da açık yara varsa, üzüm çekirdeği yemeyin. Çünkü üzüm çekirdeği yaraların iyileşmesinde geciktirici bir etkiye sahiptir.
|
Üzüm |
|
Göksen
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 23.01.2015
Mesajlar: 6647 Şehir: Adana |
Kısa URL: https://ml.md/lc111683
Gönderme Tarihi: 27.Eyl.2015
1,472 defa indirildi / yazdırıldı
|
Metin Okutan
Asmagiller ailesinin bir üyesi olan üzüme bu hafta da devam ediyoruz. Hatırlarsanız geçtiğimiz hafta üzüm ve mutfak konusunun zenginliğinden söz etmiştim. Meselâ sirke desem aklımıza neler neler gelir. Hoşlanmadığı bir konu olduğunda yüzünü ekşitenler için kullanılan, "suratı sirke satıyor" sözü "fiziken" doğru olsa da, sirkenin içine girdiği her yiyeceğe nasıl "tat" kattığını hangimiz inkar edebilir? Izgara köftenin "can yoldaşı" fasulye piyazını, vazgeçilmezlerimizden işkembe çorbasını, kızarmış patlıcanın üzerine "konuşlandırılan" domates sosunu sirkesiz düşünmek abesle iştigal değil de nedir?
Sirke olmadan çiroz olabilir mi? Balık plâkilerini veya Osmanlı Saray Usulü "pastırmalı yumurtayı" sirkeden "münezzeh" tutmak ise hiç akıl kârı değildir. Saray mutfağına alınacak aşçı adaylarının imtihan sorusu olan "soğanlı yumurta" da sirkesiz düşünemeyeceklerimiz arasındadır.
Sirke üzümün ne kadar "ekşi yüzü" ise, pekmez de bir o kadar "tatlı yüzü"dür. Pekmez dediğimizde pek çoğumuz için akla hemen tahin geliyor; Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin neyse, tahin ile pekmez de odur. Beşerî aşkların arasında onlarınki de büyük bir "lezzet sevdası" olarak gönüllerimize tahtlarını öyle güçlü kurmuşlardır ki, ayırmaya kimselerin gücü yetmez.
Şu sıralar Türkiye'nin pek çok yerinde "o güzel insanlar o güzel bağlarda" birbirinden nefis pekmez kaynatmaktalar. O pekmez ki, bir büyük şifa kaynağı olarak yüzyıllardır hayatımızda. Üzüm pekmezinin içinde doğal olarak bulunan glikoz ve früktoz, vücut tarafından hemen emilerek kana karışmakta ve metabolizmada enerjiye dönüşmekte. Vücudumuzda kan yapımında kullanılması, enerji vermesi, iştah açması en belirgin özelliklerinden. Sabahları içilecek pekmez demir ve kalsiyum ihtiyacını gidermenin kolay, leziz ve en tatlı yollarından biri. Yalnız üzümü ve pekmezi kararında tüketmekte büyük yarar var çünkü, aşırıya kaçıldığında kilo almak işten bile değil.
Yine pek çoğumuzun vazgeçilmezi üzüm pestili ve ceviz sucuğu, lezzet dünyamızın "can damarları" arasında yerini almış durumda... Dünya durdukça "varlıklarını varlığımıza armağan etmeyi" sürdürmeleri ise en büyük temennim...
Eğer rafine şekere mesafeli bir duruşunuz varsa, tatlılarınızda şeker yerine pekmez kullanabilirsiniz. Pekmezle yapılacak baklavalar, helvalar, aşûreler, sütlâçlar, ilginin bir anda size doğru "akmasına" neden olabilir. Çocuklara ve hiç "büyümeyecek olan çocuklara" meyveli yoğurt yerine, içine pekmez katarak yapacağınız "pekmezli yoğurt" yedirebilirsiniz. Yoğurt ve pekmez gibi son derece yararlı iki lezzeti bir arada kullanmanın şahane olacağına inanıyorum.
Üzüm yalnızca bu anlattıklarımla sınırlı bir meyve değil elbette. Askerlik yapanların, yatılı mektep geçmişi olanların üzüm hoşafını unutmaları ne mümkün. Mutfak tencerelerinde hâlâ kaynamaya devam eden, Türk insanının hayatının bir bölümünde, bıkkınlık verme derecesinde ısrarlı olunan bu aşırı millî" yiyeceğimize ben de buradan kabul görülmesi dileğiyle, en derin selâmlarımı ve saygılarımı gönderiyorum.
Hayal gücü geniş, yeni lezzetlere "yelken açmaya" meraklı "mutfak fareleri" için üzüm ve "ailesi", kreatif hanımları, beyleri büyük-küçük bütün mutfaklarda heyecanla bekliyor, benden hatırlatması...
|
ÜZÜM |
|
Eymen
Aşçıbaşı
Kayıt: 04.05.2009
Mesajlar: 21 Şehir: İstanbul |
Kısa URL: https://ml.md/lc36149
Gönderme Tarihi: 04.May.2009
1,764 defa indirildi / yazdırıldı
|
Üzüm B ve C vitaminleri bakımından zengindir. Sindirimi kolaylaştırır, vücuda çeviklik verir. Kansızlık, verem gibi sinsi hastalığa tutulmuş olanlarla, karaciğerinden rahatsız olanlara, böbreklerinde kum, taş bulunanlara şifalıdır. Üzüm çocuklar için de besleyicidir; yalnız henüz karaciğeri gelişmemiş küçüklere verilmemelidir.
|
Üzüm |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc35373
Gönderme Tarihi: 12.Nis.2009
1,874 defa indirildi / yazdırıldı
|
Üzüm, asmagiller familyasının (vitaceae) vitis cinsinin salkım şeklindeki tatlı ve sulu meyvesine verilen addır. Bağcılık, insanlık tarihi kadar eski bir uğraştır. Binlerce yıldır Eski Dünya'da üretilen üzüm günümüze kadar gelmiştir. Taze olarak yenen ve kurutulup saklanan ya da suyundan şıra yapılan üzüm, Antikyunan'da ve sonraları Roma İmparatorluğunda kral sofralarını süslemiş. Kutsal kitapta da Nuh'un üzüm bağlarından söz edilmiş ve bu şekilde üzüm, dinsel anlamda da kabul görmüştür. Homeros döneminde Yunanlılar tarafından üretilen üzüm, İ.Ö. 600'de Fenikelilerce Fransa'ya götürülmüş, İ.S. 2. yy dolaylarında da Romalılarca yetiştirilmeye başlanmış. Daha sonraki dönemde yeni yerlerin keşfiyle birlikte, Hindistan'dan Arjantin'e götürülmüş ve iklimin uygun olduğu her yerde üretim sürmüş. Bugün dünyanın çeşitli bölgelerinde özenle yetiştirilen üzümün, yüzlerce çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan sofralık olan "kardinal", "çavuş" ve "çekirdeksiz üzüm" en çok bilinen ve tüketilenleridir. Üzüm çeşitlerinin çoğunda meyvelerin dışı "pus" denen buğulu beyaz bir katmanla örtülüdür. Üzüm tadının güzelliği de bu özelliğine bağlıdır. Besin değeri açısından üzüm çok zengin bir meyve. Bol miktarda şeker ve mineral içeren üzüm, A, B1, B2 vitaminleri yönünden de zengin. Fiziksel ve sinirsel yorgunluğa karşı etkili olan, kalsiyum, potasyum, magnezyum, demir, silisyum, iyot, çinko, kükürt ve manganez de içeren bu nefis meyvenin faydaları saydıklarımızla bitmiyor. Üzümün içerdiği vitamin ve mineraller, vücuttaki toksinlerin de atılmasını sağlıyor.
Fotoğraf "gül" tarafından gönderildi. 05.04.2024
|
|
Üzüm Tarifleri Diğer Konular
|
|