sakarya escort
Yiyiniz iciniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
lezzetler.com yemek tarifleri paylaşım sitesi

Yemek Tarifleri > Diğer Konular > Tarhana (7 adet - 149,302 defa bakıldı)

Tarhana


Fotoğraflı Yemek Tarifleri

Ana Sayfa
Video Yemek Tarifleri
Yemek Galerileri
Ana Yemek Tarifleri
Tatlı Tuzlu İkram Tarifleri
Yöresel Yemek Tarifleri
Geleneksel Yemek Tarifleri
Etnik Yemek Tarifleri
Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Diyet Yemek Tarifleri
Markalardan Yemek Tarifleri
Bebek Yemek Tarifleri
Vejetaryen Yemek Tarifleri
Osmanlı Yemek Tarifleri
Kamp Yemek Tarifleri
Sebze Yemek Tarifleri
Meyve Tarifleri
Kırmızı Et Yemek Tarifleri
Av ve Kümes Etleri Tarifleri
Balık ve Deniz Ürünleri Yemek Tarifleri
Sakatat Yemek Tarifleri
Çerez Tarifleri
Tahıl Yemek Tarifleri
Diğer Malzemelerden Yemek Tarifleri
Pişirme Yöntemlerine Göre Yemek Tarifleri
Tatlarına Göre Yemek Tarifleri
Kolay Yemek Tarifleri
En Yeni Yemek Tarifleri
Malzemeye Göre Arama
Genel Konular
Besinlerin Değerleri
Şifalı Bitkiler
Aşçılığın Püf Noktaları
Sofra Düzeni ve Servis
Mutfak Takımları
Yemek Hakkında Sözler
Yemek Rüyaları
Yemek Fıkraları
Diğer Konular
Sağlık Konuları
Site Hakkında
Makaleler
Söyleşiler
Anketler
Mütevazı Lezzetler®

Üye Girişi
Üye Ol


Tarhana

gül
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 08.08.2007
Mesajlar: 10638
Şehir: izmit
Kısa URL: https://ml.md/lc175639
Gönderme Tarihi: 23.Arl.2023
182 defa indirildi / yazdırıldı




Tarhana, geçmişi Orta Asya'ya kadar uzanan, tarihin o zamanlarından günümüze kadar olan süreçte özellikle de hastalıklarda şifa niyetine kullanılan bir besindir. Hatta filmlere, hikayelere bile konu olmuştur.
Tarhana, 16. yy. başında Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han döneminde Mısır seferi öncesi ortaya çıkmıştır. O zamanlar Mısır'ın fethi için uzun bir yolculuğa çıkarılacaktır ve gıda ihtiyacının karşılanması için taşınma açısından hafif gıdalara ihtiyaç vardır. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim'in annesi Gülbahar Hatun uzun uğraşlar sonucu ana maddesi buğday ve yoğurttan hem dayanıklı hem de hafif olan tarhanayı yapmıştır. O zamandan günümüze de tarhana geleneksel Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden biri olmuştur. Dilden dile dolaşan efsanelere göre ise padişah bir gün fakir bir aileyi ziyaret eder. Evin hanımı ise padişaha mahcup olmamak adına evde olan malzemelerle bir çorba pişirir ve padişaha ikram eder. Çorbayı çok beğenen padişah çorbanın ismini sorduğunda ise evin hanımı kıt malzemeleri ile yaptığı çorba için ''dar hane çorbası'' der. Dar hane çorbası olarak da bilinen tarhana o zamanlardan bu zamana bugünkü bilinen ismini almıştır.



Tarhana

Somuncu
Türkçe Admin
Türkçe Admin

Kayıt: 25.05.2007
Mesajlar: 5856
Şehir: Ankara
Kısa URL: https://ml.md/lc172748
Gönderme Tarihi: 19.Haz.2023
180 defa indirildi / yazdırıldı




Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı

Tarhana, Türk mutfağının en özgün buluşlarından biridir. Türkiye’de pek çok tarhana çeşidi vardır. Hepsini listelemek imkansız olsa da genellikle tarhanalar iki ana gruba ayrılır. Tane buğday ile yapılan göce tarhanası ve un ile yapılan un tarhanası teknik olarak Tarhanalar genellikle evlerde kış hazırlığı olarak yapılır ama ticari olarak yapılarak satılan çeşitler çoktur, hatta hazır çorba olarak da üretilmektedir.

Göce tarhanası: Göce tarhanası, bütün halde aşurelik buğdayın haşlanarak yoğurt ile karıştırılarak çeşitli şekillerde kurutulması ile yapılır. Şekil bölgelere göre değişmekle birlikte, genellikle avuçta sıkılarak köfte gibi şekil verilir. Bu grupta farklı olan Beyşehir tarhanası ya da Maraş yaprak tarhana örnekleri gibi buğdaylı bulamacın neredeyse yaprak gibi ince kurutulduğu örneklerdir. Bu örneklerde buğday tane halinde kalmaz, adeta macun haline gelir ve tarhana karışımı tabaka halinde kurutulur.

Un tarhanası: Un tarhanası, un, yoğurt, domates, biber gibi pek çok malzemenin bir araya gelerek fermente edilmesi ve bir nevi ekşi maya ekmek hamuru gibi olan bu hamurun kurutularak kurudukça ufalanması ve en sonunda toz haline gelmesiyle elde edilir. Genellikle hasat mevsimi sonunda mevsimin en olgun domatesleri, biberleri de değerlendirerek yapılır. İçine sarımsak, soğan ve çaşitli aroma verici otlar, özellikle de tarhana otu denilen ot katılır Farklı yörelere göre içeriği değişebilir, içerdiği malzemelere göre rengi değişebilir, bazen açık krem rengi, bazen de canlı mercan kırmızısı olur. Uşak tarhanası gibi yapıldığı yöreye göre ün kazananları vardır. Kastamonu’da yaş tarhana örneğinde olduğu gibi bazen kurutulmadan kavanozlarda yaş olarak saklanır. Kızılcık meyvesi ile yapılan kızılcık tarhanası bu grubun farklı örneklerinden biridir. Fermente bir ürün olduğu için sağlık açısından da son derece faydalıdır.



Tarhana Çorbası

OlurMuOlur
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 24.07.2020
Mesajlar: 2211
Şehir: Sincan
Kısa URL: https://ml.md/lc164237
Gönderme Tarihi: 14.Nis.2022
158 defa indirildi / yazdırıldı




Tarhana çorbasının Türk kültürü için yeri ayrıdır. Yapımında kullanılan malzemelerin besleyiciliği ve doyurucu özelliği ile Anadolu’nun en çok yapılan çorbalarındandır.
Anadolu’nun genelinde yoğurt ana malzemesi olacak şekilde yapılır. Kahramanmaraş, Gaziantep, Afyon gibi yörelerde yoğurt ve dövme ile yapılırken, Denizli, Aydın, Muğla gibi yörelerde un ve yoğurt ile yapılır.
Tarhana çorbasının tarihi ile ilgili şu bilgileri verebiliriz. Çorbalardan özellikle tarhana Türk halkının beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Türk mutfağında büyük bir yeri olan yoğurdun saklanma şeklidir. Bunun eskiden Türklerin “kurut” dedikleri kışlık azık çeşitlerinden biri olduğu belirtilmektedir. Bozulmayacak şekilde kurutulmuş tüm süt ürünlerine eskiden kurut adı verildiği bir gerçektir. Hayvansal ve bitkisel besin karışımı olan ve çoğunlukla bitkisel besinlerden ya yarma ya da unla yapılan bu yiyecek yüksek protein değerine sahiptir.
Adana’da tarhananın ana malzemesi dövme ve yoğurttur. Adana tarhanasına kurutma aşamasında ege mutfağındaki gibi çok baharat kullanılmaz. Eski dönemlerde yapılan göçler neticesinde unla yapılan tarhanalarda mevcuttur fakat yörede yaşayan insanların çoğu dövme kullanmaktadır.


Tarhana

uzun yol
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 26.03.2020
Mesajlar: 37
Şehir: Giresun
Kısa URL: https://ml.md/lc149669
Gönderme Tarihi: 05.Nis.2020
303 defa indirildi / yazdırıldı




Anadolujet Magazin

Türk mutfak kültürünün geniş lezzet yelpazesi içinde çorbalar hatırı sayılır bir yer tutar.
Bağışıklık sistemini ayakta tutması, insanın içini bir anda ısıtmasıyla tarhana bu çorbalar arasında her zaman başköşededir.
Kışa hazırlık maksadıyla, geleneksel usullerle yapılan ev tarhanası acil durumların pratik ve leziz kurtarıcısıdır.
Sabah kahvaltısından başlayarak günün her ânında mis gibi kokusuyla mutfağımızı şenlendirir.
Geleneksel ev tarhanası un, yoğurt, maya, sebze ve baharatın karıştırılması ve ardından fermantasyona bırakılıp kurutulmasıyla elde edilir.
İçeriği yöreden yöreye değişiklik gösterse de lezzeti, kıvamı, besleyici nitelikleriyle sofraların açılışını kimselere bırakmaz.
Kalsiyum, demir ve çinko açısından zengin tarhananın doyurucu özelliğiyle Anadolu’da girmediği mutfak kalmamıştır.
Kemik gelişimine katkısıyla bebeklerin ve gelişme çağındaki çocukların rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. İçerdiği yüksek lif oranıyla kilo kontrolüne yardımcı olur, soğuk algınlığı gibi mevsimsel şikâyetleri azaltır.
Klasikleşmiş usullerle pişirilebileceği gibi, farklı tariflerle buluşturulup daha da fazla tüketilebilir.


Tarhana Hakkında

mahinur
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 07.09.2011
Mesajlar: 43
Şehir: Afyonkarahisar
Kısa URL: https://ml.md/lc67735
Gönderme Tarihi: 09.Eyl.2011
1,931 defa indirildi / yazdırıldı




Bazı kaynaklara göre, tarhanayı tüketen kültürlerde bu ismin nereden geldiği konusunda çeşitli söylentiler bulunsa da konuyla ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor. Yunan mutfağında “trhana” olarak tanınan tarhananın Balkanmutfağına girişinin, Osmanlılar döneminde olduğu belirtiliyor. Anadolu’da tarhana adının kaynağına yönelik en yaygın inanış şöyle ifade ediliyor:
“Vaktiyle bir hükümdar seferlerinden birini yaparken, bir fakirin evine misafir olmuş. Sıkıntı içinde ne ikram edeceğini şaşıran köylü kadın çabucak bir çorba kaynatıvermiş. Hükümdar kendisine ikram edilen çorbayı çok beğenip, ev sahiplerine övgüde bulunarak, ‘Bu ne çorbası’ diye sormuş. Çorbayı hazırlayan kadın ‘Dar hane çorbasıdır, kusura bakmayın. Afiyetle yiyin’ demiş. ‘Darda olan ev’ anlamına gelen dar hane, zamanla tarhana diye anılmış.”
Tarhanada yoğurt, kırmızı biber, domates, soğan gibi sağlığa yararlı bileşenler bulunuyor. Tarhanadaki yoğurt ve laktik asit fermantasyonu, kalın bağırsak sağlığı için son derece faydalıdır. Kırmızı biber, soğan ve diğer bitkisel kaynaklı gıdalar ise antioksidan etki gösteren fenolik bileşikler açısından zengin kaynaklardır. İnsan sağlığını koruyucu etkisi bulunan tarhana geleneği mutlaka yaşatılmalıdır. Anadolu’da birçok yörede yazın sonlarına doğru yapılan tarhana içine konulan farklı farklı malzemelerle değişik lezzetlere ulaşır.
Kimileri nohutla mayalandırırlar ama besin uzmanları, tarhanaya nohut ve fasulye gibi başka katkı maddeleri koymadıklarını, bunların tarhananın temel yapısını bozduğunu söylüyor. Tarhanaya rengini veren kırmızı biberin C vitamini deposu olduğuna işaretir. 100 gr toz tarhanada 14,1 gr protein, 58,8 gr karbonhidrat ve 3,9 gr yağ, 78mg kalsiyum, 0,5mg demir bulunur.
İyi bir protein, kalsiyum, A vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini ve likopen kaynağıdır. Diyabet, hipertansiyon ve obezitenin tıbbi beslenme tedavisinde glisemik indeksinin beyaz ekmekten düşük olması ve doyurucu özelliğinin fazla olması nedeniyle tavsiye edilen bir besindir.


TARHANA ÇORBASI

sabaat
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 01.10.2010
Mesajlar: 42
Şehir: Ankara
Kısa URL: https://ml.md/lc56437
Gönderme Tarihi: 01.Ekm.2010
1,930 defa indirildi / yazdırıldı




Aslen Anadolu çorbasıdır. Her köyde ve her evde, her zaman bulunan ve içilen çorbadır.
Köylüler, sade su ile pişirdikleri bu çorbaya, sarımsak ve bazan, kavurma eti korlar. Şark vilâyetlerimizde tulum peyniri atarlar.
Büyük şehirlere de, kış armağanı olarak gönderilir.
Kimileri, bu çorbayı besili tavuk suyu ile yaptırırlar. Fındık büyüklüğünde doğranmış francalayı tereyağında kızartırlar. Üzerine (Permasan) hattâ (Rokfor) peynirleri korlar.

Tarhana çorbasının yapılış şekli:
İstenildiği kadar tarhanayı, akşamdan suya yatırmalıdır. Zira, daha iyi netice verir ve çabuk ezilir.
Sabahleyin, ya sade su ile yahut bir nev'î et suyu ile pişiriniz. Ve tencerede bir tarafa doğru karıştırarak, tarhana tomurcuklarını iyice eziniz.
Tarhanalar yapılırken, ekseriya kırmızı biberleri de katılmış olduğundan, biraz tuz koymakla iktifa edilmelidir.
Pişmesi tamamlanan çorbanın üzerine, ayrıca tavada kızdırılmış yağın içinde ya domates salçası, yahut kırmızı biber yakılarak kâselere bölünmüş olan çorbaların üzerine dökülür.
Francala veya kiloluk ekmekten ince dilimler kesilip ufak kareler şeklinde doğranır ve tavada kızdırılmış yağda, güzelce kızartılarak ayrıca bir tabağa alınır. Ve kaşıkla kâselerdeki çorbalara atılarak bir taraftan kar yağarken, bu sıcaklık verici çorba, büyük bir iştiha ve lezzet ile içilir.


Tarhana

Cankat
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 04.04.2009
Mesajlar: 725
Şehir: İzmir
Kısa URL: https://ml.md/lc35329
Gönderme Tarihi: 11.Nis.2009
4,470 defa indirildi / yazdırıldı




THY Skylife

Orta Asya Türklerinin yaşadıkları coğrafyanın iklim şartlarından kaynaklanarak keşfettikleri tarhana, dünyanın ilk hazır çorbasıdır belki de...

Hazırlanışı çok kolaydır; toz haline getirilmiş karışım (ya da hamur), biraz yağ, biraz salça ilave edilerek suda kaynatılır. Ama tabii tarhananın mutfaklarımıza girmeden önceki yapım süreci meşakkatlidir. Buğday ununa tuz, nane ve yoğurt katılarak kazanda pişirilir. Ilıyınca da biraz daha buğday unu ve maya eklenerek yoğrulur. Halkın deyimiyle bir süre ‘ekşime’ye bırakılan karışım, iri parçalar halinde çarşaflar üzerine serilerek kurumaya bırakılır; ardından kalburdan geçirilerek tekrar kurutulur ve bez torbalarda saklanır. Bizlere de, Anadolu’nun özellikle Kastamonu, Kahramanmaraş ve Uşak’ta, ninelerimizin, teyzelerimizin, halalarımızın elleriyle yaptığı o nefis tarhanayı, tencerede kaynatmak düşer sadece... Ve de afiyetle yemek...

‘DAR HANE’ ÇORBASI...
Selçuklular sayesinde Ortadoğu ve Anadolu’ya getirilen tarhananın isminin nerden geldiği hakkında kesin bir bilgi elimizde yok. Yunanlılarda da ‘trhana’ olarak adlandırılan tarhanayı, Yunanlı araştırmacı ve geleneksel Yunan yemek kültürü uzmanı Georgia Kofinas’a sorduğumda, onlarda da herhangi bir verinin olmadığını söyledi. Bildiğimiz bir şey varsa, o da tarhananın Osmanlı dönemi sonrasında Balkan mutfak kültürüne girdiği... Türkiye’de ise, tarhananın anlamı ile ilgili bazı rivayetler var. En önemlisi, ‘dar hane’ kelimesinden türediği... Bir gün Sultan, seferde bir köylünün evine misafir edilir ve evin hanımı sunacak fazla bir şeyi olmadığı için alelacele bir çorba ikram eder. Çorbayı sunduktan sonra da Sultan’a karşı sıkılarak, “Sultanım dar hane çorbasıdır size en fazla sunacağım; afiyet ola!” der. İşte dar hane olarak adlandırılan çorbaya da, zamanla tarhana denmeye başlanmış söylenceye göre.
Tarhana, kullanım ve saklama kolaylıkları nedeniyle gerek yerleşik, gerekse göçer yaşam tarzlarının temel beslenme maddelerinin başında gelmiştir. Yazın bereketli hasadından ve güneşinden yararlanılarak üretilen tarhana, yılın geriye kalan bölümünde, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar tüm sofralarda yer alır. Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarının ordularının beslenmesinde tarhana çok önemli bir ihtiyacı karşılamıştır. Özellikle Çanakkale Savaşı’nda orduya güç vermiştir.

HÜNKÂR SOMUNU
Tarhana, buğday ürünlerinin yoğurt veya ekşi süt katılarak laktik asit fermantasyonuna bırakılması yöntemi ile elde edilir. Türkiye’de hem yapısal anlamda, hem de farklı katkı kullanımı bakımından birçok çeşidi üretiliyor. Buğday ürünleri denince bunların ne olduğunu sıralamak gerekir. Kabuğu sıyrılmış buğday kırması, un ve bayatlamış ekmekten yapılabilen tarhanalar, yörelere göre farklı çeşitlerde hazırlanıyor. Tarhana, değirmenin keşfinden önce buğday kırmasından yapılıyordu. Daha fazla emek gerektiren bu yapımda buğday, dibeklerde tahta tokmaklarla dövülerek un haline getiriliyordu. Geriye kalan işlemler ise bugünküyle hemen hemen aynıydı.
Bayat ekmekten yapılan tarhananın ismi ise, Osmanlı’da ‘hünkâr tarhanası’ydı. Bu çeşit, daha sonra halk diline ‘yalancı tarhana’ olarak yerleşmiştir. Aslında yokluk dönemlerinde elde kalan ekmek parçalarını değerlendirmek düşüncesinden yola çıkılarak keşfedilmiş bir yöntemdir bu. ‘Hünkâr tarhanası’ adı da hünkar fodlasından (somunu) kaynaklanır. Zira beyaz un kullanımı, Batı’dan Osmanlı sarayına gelmiştir; sadece saray erkanı yediği için de hünkâr fodlası adını almıştır. Sıradan bir ürün haline geldikten sonra bile bu isim, uzun dönem halk tarafından kullanılmıştır. Bu nedenle bu ekmekten yapılan tarhananın adı ‘hünkâr tarhanası’ olarak bilinmektedir; yoksa sarayda yapılan tarhanayı ifade etmez. Sarayda yapılan tarhana un tarhanasıdır ve pişirildikten sonra içine lüle kaymak salınır.

MANTARLISI DA YAPILDI
Bu tarhana tekniklerinden başka Kahramanmaraş tarhanası vardır ki, ister kızartıp yiyin, ister dana haşlama gibi pişirin, çorbasını yapın, ister televizyon başında çerez olarak tüketin. Kullanım alanları çok çeşitli olan bu tarhanalar, şekil olarak güllaç yapraklarına benzer. Bu özellikleri ile Kahramanmaraş tarhanası, geleneksel tarhanadan farklılık göstermesine rağmen büyük şehirlerdeki alışveriş merkezlerinin raflarında nedense yer almamıştır.
Kastamonu ise geleneksel tarhana yapımında Türkiye’nin önde gelen şehridir. Özellikle tarhana yapımında kullanılan malzemeler özenle hazırlanır. Yoğurdun kaymaklı bölümü tarhana yapımı için biriktirilir; buna ‘aygut’ denir. Tarhanaya özel lezzetini veren bu kaymaklı yoğurda, tohumlanmış dereotu katılır. Kastamonulular tarhana karışımına nane, fesleğen, ayva kabuğu, tarhun otu, soğan, maydanoz ve pancar gibi birçok malzeme katarlar. Mısır unundan dahi tarhana yaparlar. Hele bir de kızılcıktan yaptıkları tarhana vardır ki, her derde devadır. Mutfaklarında mantarı en yoğun kullanan Kastamonulular, günümüzde mantarlı tarhanayı da artık pazarlarda satmaya başladılar. Uşak tarhanasına 40 yılını vermiş olan Mustafa Zeydanlı, Türkiye’de tarhanayı tanıtmak için yoğun çaba göstermiştir. Özenle geliştirdiği Uşak tarhanasının, geleneksel yöntemlerini koruyarak tarhananın endüstriyelleşmesini sağlamıştır.
Tarhana, halk kültürümüzde şiirlere türkülere konu olmuştur. Biz de yazımızı, Ali Yüce’nin ‘Tarhana’ adlı şiiriyle sonlandırıyoruz: “Gökte bulut ufacık / Hem ufacık hem akçacık / Böldüm oldu kırk parçacık / Ebem tarhana sermiş göğe / Tarhanamı yemeyin kuşlar / Söylerim sizi ebeme.”







Tarhana Tarifleri Diğer Konular



(7 adet Tarhana 149,302 defa bakıldı)

1 2 3 4 5 6 7

lezzetler.com
Site Hakkında
Kullanım Kuralları
Üyelik Kuralları
Gizlilik Bildirimi
Hediyeli Üyelik
Alan Adlarımız
Bölümler
Yemek Kitapları
Mütevazı Lezzetler® Yemek Kitabı
Mütevazı Lezzetler® İkramlar
Mütevazı Lezzetler® Kurabiyeler
Mütevazı Lezzetler® Çorbalar
Mütevazı Lezzetler® Pilavlar
Mütevazı Lezzetler® Videoları
Mütevazı Lezzetler® Fotoğrafları
Mütevazı Lezzetler®
Mütevazı Lezzetler® Sertifikaları
Mütevazı Lezzetler® Türkçe
Mütevazı Lezzetler® Azəricə
Mütevazi Lezzetler® English
Mütevazi Lezzetler® Español
Mütevazi Lezzetler® Deutsch
Mütevazi Lezzetler® Français
Mütevazi Lezzetler® Italiane
Скромные Вкусы® Русский
لذيذ المتواضع ®عربية
Video Sunucuları
video.lezzetler.com
video.ml.md
Youtube
Dailymotion
Facebook
İzlesene
Mynet
Sosyal Medya
lezzetler.com facebook uygulaması
lezzetler.com facebook sayfası
lezzetler.com twitter sayfası
Mütevazı Lezzetler® facebook sayfası
Mutevazı Lezzetler® twitter sayfası

izmir escort - alsancak escort