|
|
SARDALYA |
|
tiryaki
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 28.05.2008
Mesajlar: 45 Şehir: Yenimahalle-Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc24178
Gönderme Tarihi: 29.May.2008
2,099 defa indirildi / yazdırıldı
|
Boyu 15-20 santimetre arasında olan sardalya, yassı, ufak ağızlı, dişleri olmayan, baş ve gözleri normal yapılı, karnı ve yan tarafları kirli-beyaz, sırtı yeşil dalgalı bir balıktır. Bir tane sırt yüzgeci vardır. Kuyruk yüzgeci çatal biçimindedir. Yumuşak ve lezzetli bir eti vardır. Taze olarak tava ve ızgara yapıldığı gibi tuzlu ve konserve olarak da tüketilir. Yaz aylarında lezzeti artar. Izgarası ve buğulaması güzel olur. Ekim ayında asma yaprağı ile ızgara yapılır.
|
Sardalya |
|
Saadet
Türkçe Admin
Kayıt: 12.07.2005
Mesajlar: 9327 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc24466
Gönderme Tarihi: 09.Haz.2008
2,208 defa indirildi / yazdırıldı
|
İsminden dahi anlaşılacağı üzere, tava ve ızgarasından fazla salamurası yapılan balıktır.
Her mevsimde yenir. Halis sirke, zeytinyağı ve yeşil zeytinle yenmesi hoştur. Eti ağırdır. Bu balık 5 - 6 dakikada pişer.
|
SARDALYA BALIĞI |
|
XXL
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 16.02.2009
Mesajlar: 33 Şehir: Bursa |
Kısa URL: https://ml.md/lc33808
Gönderme Tarihi: 16.Şub.2009
2,172 defa indirildi / yazdırıldı
|
Siyah etli olan bu balığın en lezzetli zamanı temmuz başından eylül sonuna kadardır. Tanesi 9-15 santim arasında olanları makbuldür. Izgara ve buğulamaya elverişlidir.
|
Sardalya |
|
Göksen
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 23.01.2015
Mesajlar: 6647 Şehir: Adana |
Kısa URL: https://ml.md/lc106501
Gönderme Tarihi: 04.Nis.2015
1,609 defa indirildi / yazdırıldı
|
İBB Su Ürünleri Hali Müdürlüğü
Vücut yuvarlak, yanlardan hafif basık, solungaç kapakları dalgalı görümündedir. Vücudun yanlarında ve sırta yakın bölgelerde siyah noktalar bulunur.
Vücut üst tarafta yesilimsi, yanlarda gümüsi beyazdır. Vücut hemen dökülebilen pullarla kaplıdır. Solungaç kapakçıklarının kiremitvari dalgalı gümüslü olması ve vücudunun yanlarında sıra halinde siyah noktaların bulunması karakteristik özelliğidir. 10-25 cm arasında boyları değismektedir. Sağlık için önemli bir yağ asidi olan Omega-3 açısından çok zengindir.
ÜREME DÖNEMİ: Ekseri sürü halinde dolasırlar. Yaklasık 20.000 yumurta bırakırlar. Adeta her dönem (Ocak, Kasım, Aralık dısında) ürerler.
AV YASAĞI : Minimum av boyu 11 cmdir.
TÜKETİM ŞEKLİ: Özellikle Temmuz, Ağustos ayında asma yaprağında ızgarası, ayrıca Salamurası, buğulaması güzeldir.
|
Sardalye |
|
erik çekirdeği
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 26.08.2015
Mesajlar: 39 Şehir: Giresun |
Kısa URL: https://ml.md/lc111067
Gönderme Tarihi: 30.Ağu.2015
1,608 defa indirildi / yazdırıldı
|
Metin Okutan
Su ürünlerinin en lezizleri arasında sayılan sardalye, küçük boyundan beklenmeyecek özelliklere sahip. Yüksek miktarda omega 3 yağ asidi içeren bu gezenti çiftlik balığı, farklı pişirme teknikleriyle sofralara lezzet ve sağlığı bir arada getiriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, ülkemizde çiftlik balığının tüketimi artarken, deniz balıklarının tüketiminde de bir azalma görülüyor. Bilinçsiz avlanmanın önüne geçilememesi, bildiğimiz ve pek sevdiğimiz balık türlerinin giderek daha az miktarda avlanmasını da beraberinde getiriyor.
Doğal balıkların azlığı, fiyatlarında kaçınılmaz bir yükselişe sebep oluyor. İşte tam da bu noktada daha makul fiyatlarıyla çiftlik balıkları devreye giriyor ve tüketimdeki artışın sebebini bir ölçüde ortaya koyuyor. Bir de pek önemsemediğimiz türler var ki, bunların başında bazılarının sardalye dediği ama doğrusunun sardalye olduğu, denizlerimizin "küçük kıymetlisi"nden söz edelim. Şu aralar tam mevsimi!
Pilâkisi, ızgarası, tavası, buğulaması ve dolması yapılıyor. Bazı "fanları" kafasıyla birlikte yiyor. Genelde bel kemiği çıkarılmıyor. Pulları vücuduna emaneten yapışmış gibi, parmak hareketiyle bile hemen temizlenebiliyor. Asma yaprağına sarılarak yapılan ızgarası pek makbul. Diğer bir ızgara yöntemi de, temizlenip kafaları koparılan balıkların, sırtları dışarda kalacak şekilde birbirlerine "yapıştırılmasıyla" oluyor ki bunun da tadı bir başka güzel. Derisinin belli belirsiz "ekşiliği", enfes etiyle birleşince vazgeçilmez lezzet patlamalarına sebep oluyor.
Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde uzun yıllardır sardalye konserveciliği ciddi bir sektör oluşturmuş durumda. Hatta uluslarası festivali dahi yapılıyor. Akdeniz'le Karadeniz arasında gidip-geliyor. Sürüler halinde seyahat ediyorlar. Yakın akrabası hamsi kadar olmasa da, "gezenti" balıklarımızın ilk sıralarında... Ege ve Marmara'da göç etmeyen cinsleri de var. Akdeniz'de boyu 22 cm'ye kadar çıkıyor ve Malta sardalyesi olarak adlandırılıyor. Ege ve Marmara'da ortalama boyu 15 cm civarında kalıyor. Marmara sardalyesi daha küçük boyda da olabiliyor. Meraklılarının en çok aradığı da zaten bu türde olan küçük boyları. Çünkü hepsinden daha leziz oluyor.
Sardalyeye halk arasında Ateş Balığı da deniyor. Bunun sebebi ise, geceleri yapılan av sırasında kayıkların birinin mangalında ateş yakılarak, balıkların ışığa gelmesinin sağlanması. Avlanmada önemli hususlardan biri de, boyunun avlanılan yere ve mevsimine göre değişiyor olması. Av için kullanılan ağların düğümlerinin büyüklüğü, hayvanın başıyla doğru orantılı olmak zorunda, yoksa avlanma mümkün olamıyor.
Sardalye, küçük boyundan beklenmeyen özelliklere sahip. Örneğin, çok yüksek miktarda omega-3 yağ asitleri içeriyor. İnsan vücuduna gerekli proteinler açısından da fazlasıyla zengin, sadece 100 gramı günlük protein ihtiyacımızın yüzde 49'unu karşılıyor. Küçük boyu, kısa ömrü sebebiyle cıva gibi ağır metalleri ve diğer toksik maddeleri, "bedenine" fazla yaklaştırmıyor. D vitamini ve mineraller açısından da büyük zenginliğe sahip. Tüm bu özellikleriyle ABD'de "Süper Yeşil" listesine gireceği söyleniyor. Süper Yeşil nedir diye sorarsanız, "en iyinin de en iyisi" diyebileceğimiz ve su ürünleriyle ilgili kullanılan bir kavram. Pek çoğumuzun burun kıvırdığı, dünyanın "süper gıda" olarak adlandırdığı bu müthiş özellikleri cömertçe sunan sardalye balığını, yeniden değerlendirmeye almak elzem görünüyor.
Pek çok kanser türüne karşı koruyucu etkiye sahip olan sardalye B12 vitamini açısından son derece zengin. Küçük bir öğünü, ihtiyacımız olan B12 vitamininin %159'nu sağlıyor. Bu, kalp ve damar sağlığına, sinir sisteminin düzenli çalışmasına ciddi katkıları olduğu anlamına geliyor.
Gördüğünüz gibi yararları saymakla bitmiyor. Sadece yüksek tansiyonu ve alerjik bünyesi olanların dikkat etmesi gerektiği söyleniyor. Haftada iki öğün tüketmenin fazla risk taşımadığı da söylenenler arasında.
Mutlaka tazesi alınmalı. Taze sardalyenin eti sıkı, gözleri ve derisi parlak oluyor. Çok çabuk bozulabildiği için hemen tüketilmesi lazım geliyor. Saklanması icap ettiği zamanlarda ise, 0-4 derece sıcaklıkta en fazla 2 gün bekletilmesi gerekiyor.
Pişirme yöntemlerine gelirsek, saydığımız tüm güzelliklerin pek çoğunu koruyabilmesi bakımından fırında pişirmek en iyisi. Daha sonra sırasıyla ızgara ve kızartması geliyor.
"Güvenli sularda işsiz dönenen" çiftlik balıklarından daha çok denizi duyarak", soframıza gelen sardalyeye, lütfen hak ettiği önemi verin. Onun cömertliğini göz ardı etmediğimiz her öğünün, kazanç hanemize yazıldığı gerçeğini unutmayalım.
|
Sardalya |
|
şale
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 04.08.2020
Mesajlar: 31 Şehir: Bolu |
Kısa URL: https://ml.md/lc152458
Gönderme Tarihi: 20.Ağu.2020
314 defa indirildi / yazdırıldı
|
Hamsinin yakın akrabası sardalya sürüler halinde yaşar ve kıyılar boyunca göç eder. Hamsi gibi Ticari değeri çok yüksek bir balıktır. 1988 yılında 90.000 ton ile hemen hamsiden sonra yer alır. Kurutularak, tuzlanarak hatta balık yağı ve balık unu elde etmekte kullanılır. Sardalya adı konserve işleminden dolayı konserve ile özdeşleşmiştir. Hatta ringa konservesine de aynı ad verilir. Sardalya Akdenizde 15-20 cm dolaylarındadır. Okyanusta ise 30 cmye kadar büyürler. Hamsi Karadeniz için neyse sardalyada Portekiz, İspanyanın Atlas Okyanusu kıyıları, Sicilya ve Malta için de aynı şeydir. Bu ülkelerde birçok yemek sardalya üzerine kurulmuştur. Ülkemizde Kuzey Egede bolca yakalanan sardalyanın en lezzetli mevsimi Temmuz-Ekim aylarıdır. Bu sürede çeşitli ızgaraları, fırını ve kağıt kebabı, buğulaması ve pilakisi yapılabilir. Kasım- Haziran arasında ise ancak pilaki ve buğulaması yapılabilirse de bir önceki döneminki kadar lezzetli olmaz. Sardalyanın küçüğüne papalina tabir edilir; ayıklamadan yemeği yapılır. Tirsi ise sardalya azmanıdır. Kıl tarzında çok kılçığı vardır ve sardalya kadar lezzetli değildir.
|
Sardalya |
|
gül
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 08.08.2007
Mesajlar: 10638 Şehir: izmit |
Kısa URL: https://ml.md/lc176346
Gönderme Tarihi: 08.Şub.2024
163 defa indirildi / yazdırıldı
|
Ege Denizi’nde en bol bulunan balık çeşitlerinden biridir. İnsanlarda sıklıkla görülen B12 ve
D vitamini eksiklikleri için ideal bir gıdadır. Sardalyanın en lezzetli ve tam olmuş
denebileceği mevsimi temmuz ve ekim ayları arasındaki dönemdir; ancak haziran ayında
da yeterince lezzetlidir. Siz de sardalyayı ızgara, fırın gibi yöntemlerle pişirerek sofralarınızı sağlıkla tamamlayabilirsiniz.
|
|
SARDALYA Tarifleri Diğer Konular
|
|