|
Karadut Peltesi |
|
OlurMuOlur
Şef Aşçıbaşı
Kayıt: 24.07.2020
Mesajlar: 2211 Şehir: Sincan |
Kısa URL: https://ml.md/lc156641
Gönderme Tarihi: 14.Mar.2021
314 defa indirildi / yazdırıldı
|
Melceü't - Tabbahin (Mehmed Kâmil 1844)
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları
İki kıyye miktarı siyah dutu el ile ezip pak astardan geçirdikte bir ol kadar dahi su koyup tencereye vazolundukta içine tatlı olacak miktarı şeker koyup hemen kaynamaya başladıkta altmış dirhem miktarı âlâ mermer nişasta yı veyahut bayağı nişastayı bir miktar su ile ezip ve kıl elekten geçirip karıştırarak tencerenin içine vazdan sonra muttasıl karıştırıp nişasta kokusu gittikte indirip tabak lara vaz birle soğudukta pilav ile tenâvül buyrula.
Karıştırma hengâmında eğer koyu ise bir miktar su izafe oluna.
Çünkü her nişastanın fevki bir değildir. Dikkat olunmak lazımdır.
Ekseriyâ hoşaf tanelerinin üzerinde durmasının tariki:
Bazıları gerek kuru ve gerek taze sıcak su ile haşlayıp yumuşadıkta şerbet üzerine vaz ile olur yahut tatsızca şerbet ile kaynayıp gereği gibi süzdükte âdetten ziyade tatlı şerbet üzerine konulmakla olur. Yahut bayağı suda kaynatıp şerbet üzerine vaz ile olur.
|
Karadut Peltesi |
|
tencere-tava
Aşçıbaşı
Kayıt: 14.03.2016
Mesajlar: 28 Şehir: Ankara |
Kısa URL: https://ml.md/lc119652
Gönderme Tarihi: 15.Eyl.2016
3,068 defa indirildi / yazdırıldı
|
Nilgün Tatlı
5 su bardağı karadut suyu
4,5 çorba kaşığı nişasta (biraz suyla açılmış)
5 çorba kaşığı toz şeker
Tencereye koyduğunuz dut suyuna şekeri ve açtığınız nişastayı koyun, koyu kıvam alana kadar karıştıra karıştıra pişirin. Piştikten sonra kâselere dökün, üzerini fındık fıstıkla süsleyip soğuk servis yapın.
Not: Saray mutfağında, meyve de çokça tüketilmiştir. İstanbulun hemen hemen yerinde bulunan dut ağaçları sanki o dönemler şehri temsil eder gibi göğe yükselmiştir. 1574 tarihli muhasebe kayıtlarına bakıldığında, Saray helvahanesine tonlarca dut-i siyah, yani karadut alındığı görülmektedir. Büyük olasılıkla bu duttan reçel, şerbet ve paluze (palude) yapılmıştır.
Rivayete göre birbirlerini çok seven iki sevgili, izdivaçlarına aileleri şiddetle karşı çıktığı için kaçmak üzere bir gece ormanın derinliklerinde buluşmaya karar vermişler. Ancak vahşi hayvanlar kıza saldırmış, kız kaçarak kurtulmuş, ama başörtüsü yere düşmüş. Delikanlı kan ter içinde yetişmeye çalışırken yerdeki örtüyü görmüş ve hayvanların sevdiği kızın öldürdüğünü sanıp hançerini kendine saplamış, oracıkta ölmüş. Kızcağız saklandığı yerden merakla, geç kalan sevgilisine baktığında öldüğünü görmüş, hançeri kendi kalbine saplamış ve sevdiğinin üzerine düşmüş. Yaradan onların bu güzel aşkını sonsuz kılmak için buluştukları ağacı ölümsüzleştirmiş, gencin kanını ağacın meyvesine, kızın gözyaşlarını da bu ağacın yapraklarına vermiş. O zaman bu zaman gencin kanını kızın gözyaşları temizler düşüncesiyle olsa gerek, karadut yedikten sonra dut lekesinin elden çıkması için dutun yapraklarıyla eller ovuşturulur.
|
Karadut Peltesi |
|
sema ver
Aşçı
Kayıt: 26.06.2015
Mesajlar: 11 Şehir: Kayseri |
Kısa URL: https://ml.md/lc108743
Gönderme Tarihi: 28.Haz.2015
1,645 defa indirildi / yazdırıldı
|
Marianna Yerasimos
500 Yıllık Osmanlı Mutfağı
1 kg karadut
3 çorba kaşığı buğday nişastası
6 çorba kaşığı şeker
Dutları ezip suyunu süzün ve 3 bardak dut suyu ayırın. Yetmezse su ilâve edebilirsiniz.Tencereye önce şekeri sonra eleyerek nişastayı koyun ikisini iyice harmanlayın.3 bardak dut suyunu ekleyin, nişasta ve şekeri iyice eritin sonra da tencereyi ateşe oturtun.Sürekli karıştırarak boza kıvamına gelinceye kadar pişirin. Fokurdamaya başlayınca 2-3 dakika daha kaynatıp ateşi söndürün.15'e 25 ölçülerinde bir kabın dibini hafifçe ıslatıp pelteyi boşaltın ve biraz soğuduktan sonra buzdolabına koyun.3-4 saat sonra pelteniz servise hazır duruma gelir.
Fotoğraf "volta" tarafından gönderildi. 11.09.2020
|
|