Kısa URL: https://ml.md/lc66395
Gönderme Tarihi: 02.Ağu.2011
2,135 defa indirildi / yazdırıldı
THY Skylife
Başlangıçtan günümüze kadar her dönemde her ne şekilde olursa olsun tüm dünya insanlarının vazgeçemediği ve sürekli sofralarında aradığı bir lezzettir. Çorbanın kelime kökeni Farsça shorba’dan gelmektedir. Orta Asya, Orta Doğu Transilvanya Kuzey Afrika bölgelerinde shor tuzlu ba ise haşlama anlamına gelmekte. Açık anlamı tuzlu haşlamadır denilebilir.
Avrupa kıtasında da çorbanın karşılığı olan soup kelimesi Almanca sup kökünden Latinceye yerleşen suppare’den türemiştir. Hemen hemen tüm Avrupa ülkeleri çorbaya Latince suppare kökünden gelen isimler vermişlerdir. Çorba özellikle 18.yüzyıl Avrupa’sında akşamları hafif yemek olarak tüketilmiş.
Çorbanın ilk ortaya çıkışı kesin olarak bilinmemesine rağmen gerek beslenme pişirme tekniklerinin gelişmesi ve gerekse doğadaki beslenme kaynaklarının genişletilmesi açısından insanlığın kaderinin en önemli dönüm noktası. İnsanlığın avlayıcı ve toplayıcı kültüründen tarım kültürüne geçişinin önemli bir sembolü olarak da tanımlanabilir.
İnsanoğlu ateşe dayanıklı pişirme kaplarını icat edinceye kadar suyu yüksek derece ısıtmak için birçok girişimlerde bulunmuşlar. İnsanoğlu taşları oymuş ve zamanla toprak pişirme tekniğini bulduktan sonra ateşe dayanıklı pişirme kaplarını icat ederek mutfakta büyük bir devrime imza atmıştır. Anlaşılacağı gibi çorba insanlık tarihi kadar eski değildir.
Fakat insanlık tarihini çorbadan önce ve çorbadan sonra olarak iki bölümde incelemek çok ilginç olacak. Zaman içinde fakir sofralarından krallar ve sultanlar sofralarına kadar çorba, çok farklı şekil ve tatlarda mutlaka yerini bulmuştur. Bulunduğu her sofraya enerji saçmıştır çorbalar. Bu nedenle yapısında en fazla değişiklik çorbalar üzerinde olmuştur yemek dünyasında.
Kısa URL: https://ml.md/lc170813
Gönderme Tarihi: 13.Mar.2023
422 defa indirildi / yazdırıldı
Tarihte ilk çorbanın izi milattan önce 20 bin'li yıllara kadar sürülebilmektedir. Çorba yapılabilmesi için su geçirmeyen kaplara ve suyun ateş üzerinde kaynatılabilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Çömlek kapların yapılmasıyla suyun kaynatılabilmesi mümkün olmuştur. Çorbaların iyi beslenme ve sağlıkla ilişkisi fark edilip şifacılar tarafından da kullanılmaya başlamıştır. Geçmişte Orta Asya'da göçebeler lapaya benzer yemekler yapardı. Zamanla günümüzde de tüketilen çorba çeşitleri doğmuştur. Orta Asya'dayken Türkler oğmaç adı verilen bir tür çorba yaparlardı. Genellikle yuvarlak kesilen erişte kullanılır ve bazen kurutulmuş et de katılırdı. Tarhana Türklerin eskiden beri yaptığı ve günümüze kadar gelmiş bir çorbadır.
Türkler'in Anadolu'ya göçleri ve Osmanlı döneminde Avrupa'ya kadar uzanmaları birçok yerel ve eski mutfak kültürü ile etkileşim yaratmıştır. Örneğin Türk mutfağında deniz mahsüllü çorbalar bulunmazken Karadeniz ve Ege bölgesindeki deniz ürünlerinin kullanıldığı yemekler ve çorbalar da Türk mutfağına dahil olmuştur. Çorba, ekonomik ve besleyici bir yemektir. Bu sebeple çorba tarih boyunca Türk toplumunun tüm katmanlarında sevilerek ve bolca tüketilmiştir.