Kısa URL: https://ml.md/lc155663
Gönderme Tarihi: 24.Oca.2021
260 defa indirildi / yazdırıldı
Melceü't - Tabbahin (Mehmed Kâmil 1844)
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları
Gayet ince dökülmüş has kadayıftan mikdâr-ı vâfî tepsiye yayıp erimiş rûgan-ı sâdeyi üzerine çıkınca koyup nâr-ı hafîfte aheste pişirip yağını gereği gibi süzeler ki akacak yağı kalmaya.
Badehu kıvamlıca nebat şekeri veyahut peynir şekeri veya âlâ kelle şekeri vazedip bir miktar dahi ateşte meksden sonra indirip tenâvül buyurula.
Kısa URL: https://ml.md/lc86898
Gönderme Tarihi: 18.Şub.2013
1,992 defa indirildi / yazdırıldı
İnci Beşoğul
17. yy Osmanlı mutfağından
Evvelâ gayet mahir kadayıfçıya bir yassı sepete yahut tepsiye kadar yetecek kadayıf döktürüp, ondan sonra 1200 gram taze tereyağını eritip o kadayıfı bir münasip tepsiye güzelce döşedikten sonra, o yağdan üzerine çıkacaracak kadar koyup, orta ateş üzerine oturtulur.
Daha sonra Şam nebatından yahut peynir şekerinden, bunlan güzelce kestirip sıcak sıcak kadayıfın üzerine çıkıncaya kadar koyup (5-6) dakika ateşte tuttuktan sonra indirip, şerbetini çekince bir miktar bekletilip, ondan sonra servis yapılır.
(Filhakika vücuhile nazik olup sair nevilerinden alâ olduğunda iştibah buvurulmaya. Ancak herbirinde başka letafet ve renginde ve ta'mı lezzetinde birbirine mugayereti olup lâkin aslı asil tabh olunan ev kadayıflarında olan çeşni bulunmayup bir gayri nazik ve latif ve nadide yollu bir şey olmakla hak budur ki pek naziktir.)
Eğer murad olunursa, kaymaktan dizip, Fiyyum gülâbı (aktarlarda bulunur) konursa gavet güzel olur.
Not: Bu hepsinden alâ ve saraya mahsus idi. Ondan sonra taşrada dahi olmayıp merhum ve mağfurünleh Sultan Mahmud tabeserah hazretleri (1730-1754) (Birinci "Sultan Mahmud bin ikinci Sultan Mustafa) zamanında sarayda pişirilmiştir.